Kuru iğne tedavisi bu işlemi yapanlarca yan etkisi olmayan, zararsız bir tedavi yöntemi olarak ifade edilse de bu tedavi yönteminin henüz yeni olduğunu ve yan etkileri ve zararları hakkında bilgi sahibi olabilmek için biraz daha fazla deneyime ihtiyaç duyduğumuz açıktır.
Kuru iğne tedavisi nedir ?
Kuru iğne tedavisi sinir-kas-iskelet ağrısı ve hareket bozukluklarının tedavisi için ağrıya sebep olan miyofasyal tetik noktalarını, kas dokularını ve bağ dokularını uyarmak için ince bir filiform iğne kullanılarak yapılan bir müdahaledir.
Bu yöntem ilk olarak 1940’lı yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde fizyoterapistler tarafından uygulanmaya başlanmıştır. Doğu’daki akupunktur tedavisinin Batı’daki benzeridir denilebilir.
Uygulanmaya başlandığı yıllardan itibaren kuru iğne tedavisi zararları ve faydaları araştırılmaktadır.
Kuru iğne ıslak iğne farkı nedir ?
Kuru iğne tedavisi herhangi bir ilaç olmaksızın iğnelemeyi kapsamaktadır. Islak iğnelemede ise iğne ile birlikte ağrı kesici, kortikosteroid veya botoks kullanılmaktadır.
Kuru iğne tedavisinde ağrılı kas tepkisine karşı bir ağrı azaltıcı tepki ortaya çıkarmak için nöromüsküler dokuyu uyarmak amacıyla ince bir katı filament iğne kullanılmaktadır.
Kuru iğne tedavisi ağrıyı nasıl azaltır ?
Kuru iğnelemenin ağrıyı nasıl azalttığına dair önerilen mekanizmalarla ilgili çeşitli teoriler mevcuttur.
“Kapı kontrolü” teorisi, endojen opioidlerin değiştirilmesi, merkezi sensitizasyon bozulması ve hatta plasebo etkileri önerilmiştir.
Bir tetik noktasına bir iğne yerleştirirken, bir iğnenin sokulması yerel bir seğirme tepkisi ortaya çıkarabilir. Tetik noktasının bu istemsiz kasılması, spontan elektriksel aktiviteyi hafifletmek ve inflamatuar ve nosiseptif kimyasalların konsantrasyonunu azaltmak ve tetik noktasını daha da gevşetmek gibi fizyolojik değişikliklere de yardımcı olabilir.
Kuru iğne tedavisi ile akupunktur aynı mı ?
Kuru iğne tedavisi ile akupunktur aynı şey değildir.
Akupunktur ve kuru iğne tedavisi benzer iğnelerden yararlanırken, iki müdahale arasında belirgin farklılıklar vardır.
Akupunktur, cildin belli noktalarına uygulanan ve ince iğneler kullanan geleneksel bir doğu tıbbı türüdür,
Kuru iğne tedavisi ise miyofasyal tetik noktalarını uyarır. Bu işlem vücuttaki enerji akışını yeniden dengelemekte ve ardından ağrıyı azaltmaktadır.
Kuru iğne tedavisi zararları
Kuru iğne tedavisinin zararsız veya yan etkisiz olduğu söylemine katılmıyoruz. Eğer bu yöntemi uygulayan kişi deneyimsiz veya yeterli beceri düzeyine sahip değilse bir takım zararları ortaya çıkabilmektedir.
Bu konuda başlıca riskler kuru iğnenin sinirlere, damarlara, omuriliğe, iç organlara, vücuda yerleştirilmiş implantlara isabet etmesidir. Her ne kadar iğne kalınlıkları oldukça ince ve uzunlukları da fazla içeri gidecek kadar uzun olmasa da beceriksiz ve dikkatsiz ellerde ince iğnelerin bile ne kadar zarar verici bir silaha dönüşebildiğini tahmin edemezsiniz.
ABD’de yapılan bir araştırmada kuru iğne tedavisi nedeniyle minimal seviyede ağrı yaşayanların oranının %36 civarında olduğu tespit edilmiştir.
Kuru iğne tedavisi kaynaklı ağrı hem azdır, hem de geçicidir. Dolayısıyla endişe verici değildir.
Kuru iğne tedavisinin diğer yaygın yan etkileri morarma (%8) ve kanamadır (%16). Bu tür şikayetler de geçicidir.
Nadiren, hastaların yaklaşık %1’inde şiddetli ağrı, uyuşma veya dinmeyen kanama gibi şikayetler görülmüştür.
Kuru iğne tedavisinin en önemli zararları uygulamanın yanlış yapılması nedeniyle iğnenin sinire veya damara denk gelmesidir. Bu riskler %1’in altındadır.
Kuru iğnenin malzemesinin hasta da alerjiye neden olma riski de bulunmakla birlikte bu risk de oldukça düşüktür.